Seçim zamanları, siyasi arenada bir ritüel tekrarlar: rüzgarın yönüne göre yelken açanlar, çıkar ve menfaat peşinde koşanlar. Bu, iktidarın cazibesine kapılanların dansıdır, halkın umutları üzerine kurulu bir sahne.
Yıllar boyu, vaatlerin rüzgar gibi esip geçtiğini gördük. Seçimlerde, aynı yüzler farklı maskelerle çıkar karşımıza. “Dün dündür” diyenler, menfaatlerine uygun rüzgarı bulma peşindedir.
Bu durum, halkın gözünde güven kaybı, umutsuzluk ve hayal kırıklığı yaratır. Politik vaatler, gerçek değişim yerine seçim stratejileri olarak görülür.
Ancak umut var. Değişim, bilinçli ve sorumlu vatandaşlar tarafından desteklenen liderlerle mümkündür. Seçim zamanı, kendi değerlerimiz ve toplumumuzun ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmek, her vatandaşın sorumluluğudur.
Seçimler, yalnızca bir lider veya parti seçmek değil, geleceğimizi şekillendirme fırsatıdır. Menfaat odaklı siyaset, toplumun liderlere olan güvenini sarsar, ancak her seçim yeni bir umut, yeni bir başlangıçtır. Bilinçli, sorumlu ve vizyon sahibi bireyler olarak bu döngüyü kırabiliriz.